Ruhlar yaratıldı, tüm ruhlara üçüncü boyut olan dünya hayatından yüksek bilinç boyutu olan sonsuzluğa geçmeleri gerektiği anlatıldı. Bu tekâmülü nasıl yapacakları tüm ayrıntıları ile dikte edildi. Evrensel yasalar ve küllî irade öğretildi. Burada en önemli konu aslında yüksek bilinç boyutuna geçiş yapmamız gerektiğidir. Tüm ruh varlıkları Tanrı’ya kalubelada tekâmül ederek geçiş yapacaklarına söz verdi. Tanrı ruhları bedenlemeye başladı ve dedi ki “Artık CÜZİ İRADENİZE karışmıyorum. Sizler tüm kuralları biliyorsunuz, kuralların dışına çıkmazsanız hayat size pozitif gelecek ve tekâmüle ulaşacaksınız. Ancak dünya hayatının içinde kalplerinizin yoklanacağı bazı tuzaklar, mesela nefis, şeytana uyma konuları var bunlara yenik düşer de gücünüzü elinize alamazsanız hayat size elbette negatif akacak. Ben sadece sizleri izleyeceğim, asla cüzi irade boyutunda seçimlerinize karışmayacağım.” dedi… Kendinden emin olan ruh varlıkları, dünya hayatında tüm bu verdikleri sözleri unutacaklarını bilseler de “Mutlaka hatırlayacağız.” diye dünyaya enkarne oldular. İlk insan Âdem, dünya hayatının içinde yasak elmayı yiyerek belki de yasalara aykırı ilk hareketini yapmış oldu. Sonra da Tanrı’dan kaçtığı söylenir. Bu döngü ile nefsimize uyduğumuz alanlarda kaldığımız dersler ile öldüğümüzü düşündüğümüzde ve ÖLÜM…
“HER AN, HER SANİYE AKAŞA KAYITLARIMIZ TUTULUYOR”
ÖLÜM: Öldüğümüzde bizlere bir kereye mahsus hayatımız interaktif bir şekilde sinevizyondan izletilir. Ruh varlığı bu izleme esnasında (eskilerden bu yana ölüm sorgusu denilen alandan bahsediyorum) geçtiği derslerden sevinen ruh varlığı, geçemediği dersler de çok üzülür; sorgusu bittiğinde “Ne yapacaksın şimdi?” diye kendisine sorulduğunda, geçemediği dersler için tekrar bedenlenmeyi tercih edebilir, bu kuran da negatif bir seçimdir. Çünkü eğer reenkarnasyondan işlevsel olursak asıl Tanrı’ya söz vermiş olduğumuz yüksek bilinç boyutuna yani şu an peygamberlerin, erenlerin, evliyaların, meleklerin mastırların geçiş yapmayı başardıkları yere asla geçemeyiz. Ancak, öldük sorgumuz yapıldı ikinci ve pozitif olan seçim, tekâmül edememiş olsam da tekâmülümü Tekamülümü CEHENNEMDE tamamlayacağım diyebiliriz. Burasını ister cehennem alanı diyelim ister tekâmülümüzü yani çilemizi dolduracağımız bir müddet kalacağımız yer olarak algılayalım. Bu çile dolduğunda asıl Tanrı’ya söz vermiş olduğumuz asıl hedefimiz olan yüksek bilinç boyutuna geçebilme fırsatı yakalamış olacağız. Bence cehennemden korktuğumuz için bedenimiz gömülsün, gidip gidip gelelimden işlevsel olabiliriz.
Comments